Kapitalizm Nedir?

Dünya üzerindeki her değerli malın para ile ölçüldüğü, hemen hemen her şeyi satın alabileceğiniz ve yaşamınız sürdürebilmek için gerekli olan hayati faktörleri bile para ile satın aldığınız sisteme Kapitalizm denmektedir. Kapitalizm kelimesi, ilk olarak Karl Marx tarafından ‘para’ ve ‘sermaye’ kelimelerinin Almanca karşılığı olan Das Kapital kelimelerinden türetilmiştir.

Kapitalizm Nasıl Ortaya Çıktı?

Kapitalizm ilk olarak 16. Yüzyılda, Sanayi Devrim’nin ortaya çıkmasıyla başlamış yıllar içerisinde de Avrupa’ya yayılmıştır. İlk zamanlarda yerel esnaf ve tüccarlar arasında başlayan bu sistem, yıllar içerisinde büyük şirketlere, firmalara kadar yayılmıştır.

Kapitalizme göre parası olan kimseler daima diğer insanlardan önde konumdadırlar. Bu anlayışla beraber serbest piyasa ekonomisinde hız kesmeyen rekabet de doğal olarak ön plana çıkmıştır. Ortamın gitgide daha da kızdığı bu rekabet karşısında da ekonomiden en büyük payı alacak olan Sermaye kavramı doğmuştur. Bu sistemin getirdiği en temel anlayış, büyük balığın küçük balığı yutmasıdır. Kapitalizm Sistemine göre paraya sahip olan kişi güce sahip ola kişidir.

Kapitalizmin En Temel İlkesi, Özel Mülkiyet

Kapitalizm Sistemi’nin ortaya çıkmasıyla doğan Özel Mülkiyet Hakkına göre, güce yani paraya sahip olan kimseler sınırsız mal sahibi olabilirler. Bu anlayış tamamen güçlü olan kazanır, güçsüz olan kaybeder mantığı üzerine kurulmuştur.

Tüm toplum, o zamanlar bir hayli moda olan kapitalizm sisteminden ötürü toplum birbirleriyle yarıştırılır ve yetenekli insanların ortaya çıkartarak servetlerine servet kazanması sağlanır. Böylece bu kimseler arasındaki rekabet daha da kızgınlaşacak ve zamanla bu rekabet ekonomide yeni bir anlayışın doğmasına sebep olacaktır.

Kapitalizm ve Rekabet

Yaklaşık yüz yıl önce başlayan Kapitalizm Sistemi, günümüzde de şiddetini etkili bir şekilde hala göstermektedir. Özellikle son yıllarda nüfusun ciddi oranda artışıyla ortaya çıkan açlık, işsizlik gibi temel sorunlar nedeniyle servet sahibi kişiler bu sorunları kendi yararlarına dönüştürerek servetlerine servet kazandırmaya devam ediyorlar. Nüfusun da artmasıyla her geçen gün artan rekabet ortamı, hem Dünya hem de birey açısından birçok soruna yol açmakta:

-Açlık Oranının Artışına

-İşsizlik Oranının Artışına

-Nüfus Artışıyla Kişi Başına Düşen Yaşam Alanınız Azalmasına

-Ülkeler Arası Haksız Rekabete

-Güçsüz Kalan Ülkelerin Sömürülmelerine

-Rekabet Sonucunda Çıkan Savaşlar Nedeniyle Yaşam Kaynaklarının Azalmasına neden olmaktadır.

Kapitalizm’de Devletin Rolü

Kapitalizm Sistemi’nde, ekonomi ve piyasadaki belirli düzenin bozulacağı düşünüldüğü için devlete önemli bir rol verilmemiştir. Devletin Kapitalizm Sistemi karşısında tek yapması gereken ülkenin ekonomisini ve piyasasını bozucu etkiye neden olabilecek müdaheleleri engellemek ve bu sistemden etkilenebilecek halkın olumsuz bir şekilde etkilenmesini engellemektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir